Serkan Ağar Türkiye Futbol Federasyonu TÜRK İDARE HUKUKU SİTESİ December 24, 2024
Serkan Ağar Türkiye Futbol Federasyonu TÜRK İDARE HUKUKU SİTESİ
Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. MADDE 90- Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar. MADDE 83- Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
Ayrıca her iki maddede de ceza verme yetkisi zabıtaya (belediyelerde) ait olduğundan 32. 5326 Sayılı Yasanın bu hükmü ile sokak ve mahalle aralarında dolaşıp çığırtkanlık yaparak mal ve hizmet satmak isteyenlerin çevre sakinlerini rahatsız etmelerini idari para cezasıyla cezalandırma amaçlanmıştır[24]. Ì Her iki halde de; şayet ihlalin insan sağlığının zarar görmesine elverişli olduğunun düşünülmesi durumunda TCK 183. Maddesine göre suç soruşturmasına konu olması nedeniyle kabahatten de işlem yapılamayacağından evrakın, Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesi, savcılıkça idari yaptırımsız kovuşturmama kararı verildiğinde veya kamu davası açılıp yaptırımsız olarak beraatle sonuçlandığında önceki ihtimallere göre kabahat yaptırımı uygulanması gerekecektir[22]. Belli bir statüde bulunan kişilerin, bu statünün gerektirdiği, tutum ve davranışları yerine getirmemeleri, görev ve çalışma koşullarına uymamaları, bu hususta getirilen emir ve yasaklara uymamaları nedeniyle, yetkili kişi-mercilerce uygulanan disiplin yaptırımları olup, uyarma-kınamadan başlayıp, para cezası statüden çıkarmaya kadar varan çeşitli yaptırımları içermektedir[8]. Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmi Gazetede yayımlanır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir. Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya İçtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır. Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler. Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır. Siyasî amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz. Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumludur. İşyerinde sendikal faaliyette bulunma, o işyerinde çalışmamayı haklı göstermez. Aynı zamanda ve aynı işkolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.
Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir. 82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. MADDE 70- Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir\. Her hafta sunulan jackpot fırsatlarını kaçırma. pin-up Paribahis giriş\. Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi” başlıklı 139. Maddesine göre; CMK m.139/7’de sınırlı olarak sayılan katalog suçlar yönünden soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi halinde, hakim kararı ile kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Gizli soruşturmacı ile gizli tanığı veya muhbiri karıştırmamak gerekir. Maddesinde de özel belgede sahtecilik suçları düzenlenmiştir. Her iki suç yönünden kanun koyucu; sahtecilik suçunun maddi unsuru olarak aldatacak şekilde ibaresine yer vererek, belgenin iğfal, yani aldatma kabiliyetinin olup olmadığının hakim tarafından incelenip tespit edilmesini aramıştır. Burada belgenin sahteliği iddiası ile ilgili bilirkişi incelemesine tabi tutulması başka, sahte belgenin aldatma yeteneğine sahip olup olmadığı ile ilgili hakim tarafından çıplak gözle inceleme yapılarak, bunun tutanak altına alınması başkadır. Sahte bir belgenin iğfal kabiliyetine sahip olup olmadığına dair inceleme, bir maddi vaka incelemesi olarak ilk derece veya istinaf mahkemeleri tarafından yapılmalıdır. Sahte belgenin aldatıcılık kabiliyeti ile ilgili inceleme yapılmadığı takdirde; suçun sübutu ile ilgili değil de, unsuru yönünden bir eksiklik ortaya çıkacaktır. Bu eksikliğin temyiz mercii olan Yargıtay tarafından giderilmemesi gerekir.
Maddesinde yapılan değişiklikler bakımından 5252 sayılı Kanunun 9. Maddenin yalnızca Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümleri ile sınırlı uygulanabileceği, ancak bu maddenin 5252 sayılı Kanunu ve 213 sayılı Kanunu kapsamadığı, bu nedenle 7394 sayılı Kanunun 4. Maddesiyle VUK m.359’da yapılan değişikliklerin şüpheli, sanık ve hükümlü lehine uygulanabilmesi için yine 7394 sayılı Kanunun 6. Maddesiyle 213 sayılı Kanuna eklenen geçici m.34’ün gözönünde bulundurulması ve bu hükme göre uyarlama dosyaları ile davalarının görülüp karara bağlanması gerektiği tartışmasızdır. Hükümlülerin açık ceza infaz kurumlarına kapalı kurumda geçirmeleri gereken sürenin 1/10’una kadar daha erken ayrılabilmesine imkan sağlayan düzenleme; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.14/6 dayanak alınarak çıkarılan, Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik m.32/9’da yer almaktadır. Bu Yönetmelik hükmü; fiilen kapalı ceza infaz kurumunda bulunan, gelişim puanı 80 puanın üzerinde olan ve erken iyileşme gösterdiği kanaatine varılan iyi halli hükümlüler hakkında uygulanabilmektedir. Hükümlünün gelişim puanının 80’in üzerinde olması ve belirtilen diğer şartları taşıması halinde, mutlaka kapalı kurumda yasal olarak geçirilmesi gereken sürenin 1/10’u kadar erken ayrılma kararı verilmesi zorunluluk teşkil etmemektedir. İdare ve gözlem kurulu, hükümlünün açık kuruma erken ayrılabileceği süreyi daha az olacak şekilde de belirleyebilir. Elbette idare ve gözlem kurullarının, bu yönde verdiği kararların somut gerekçe içermesi gereklidir. Maddesi, idare ve gözlem kurulu kararlarının gerekçeli olma zorunluluğunu açıkça düzenlemiştir.
Ceza hukukunda dahi kapsamı tartışmalı olan yüz kızartıcı suçlardan daha geniş yorumlanabilecek yüz kızartıcı hareketlerin sınırı, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede olmasıdır[226]. Kabul edilebilir bir özrü olmaksızın bir yılda toplam 20 gün süre ile görevine gelmeyen memur Devlet memurluğundan çıkarılabilecektir. Kişisel borçlarını ödememek suretiyle haklarında yasal işlem yapılmasına sebebiyet veren memurlara kınama cezası verilebilir. Burada yasal yoldan maksat icra dairesince “ödeme emri” gönderilmesi ve “haciz” işlemlerine başlanmasıdır[192]. “Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak” (657 SK m.125/B-k). Memurların iş arkadaşlarına, maiyetlerindekilere ve iş sahiplerine karşı kötü muamelede bulunmaları fiili de kınama cezası verilmesini gerektirir. Böylece, görev münasebetlerinin bütünüyle yapıcı olması amaçlanmıştır[189]. Kötü muamele, küçük düşürücü veya aşağılayıcı niteliğe ulaşmayan fiillerdir[190]. Suçun maddi unsuru, meslek kuruluşlarına, izin verilmeyen derneklere veya spor kulüplerinin faal üyeliklerine girmektir.
- İkinci bölümde, uluslararası topluma karşı işlenen suçlar, ulusal ve uluslararası hukuk normları çerçevesinde incelenecek ve Avrupa Topluluklarının ortak bir ceza hukukunun yaratılması perspektifine eğilinecektir.
- Ancak, disiplin suçundan zarar gören üst tarafından veya cezayı veren disiplin amiri tarafından cezanın, cezalı aleyhine değiştirilmesi yönünde şikâyet ve müracaatta bulunulmuş ise, bu takdirde üst disiplin amiri denetleme yetkisini de kullanarak cezayı tamamen kaldırabileceği gibi, cezalının lehine veya aleyhine olarak değiştirebilir[440].
- Nitekim AYİM aynı gerekçelerle, Yüksek Askeri Şura kararıyla disiplinsizlik nedeniyle ayırma işleminin iptali istemli davanın ve yine oda hapsi disiplin cezasının iptali istemli davanın inceleme kabiliyetinin olmadığına karar vermiştir[565].
- Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idarî merciin iznine bağlıdır.
Buna göre ulusal mevzuatın suç saydığı bir fiil Sözleşme bakımından da suç niteliği taşımaktadır. Buna karşılık iç hukukta suç sayılmayan (örneğin disiplin suçu olarak kabul edilen) bir fiilin 6. Madde kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde ise, suçun niteliğine ve ağırlığına bakılmaktadır[594]. Bu kriterlere göre; vergi cezaları, inşaat yapma hakkını sürekli ortadan kaldıran yasaklamalar, içki satma ruhsatına ilişkin kararlar, toplu taşımacılık ruhsatına ilişkin izin işlemleri gibi işlem ve yasaklamaları “suç isnadı” niteliğinde görerek 6. Mahkeme Gallo kararında[589], disiplin cezasına bağlı olarak ilgilinin maaşında azalma olmasına rağmen, yargıdan istenen hususun disiplin cezasının denetlenmesi olduğunu, bu durumunsa memurun kariyerine ilişkin olduğunu belirterek, disiplin cezalarının “medeni hak ve yükümlülüklerden kaynaklanan dava” kavramı dışında olduğuna karar vermiştir. Maddesinde düzenlenen Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına, Anayasanın 19 uncu maddesinde[562], de yer verilmesine ve kişi özgürlüğünün ancak mahkeme kararıyla sınırlanabileceğinin belirtilmesine yine Anayasanın 38. Maddesinde[563] İdarenin kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamayacağı ifade edildikten sonra, Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebileceğinin aynı şekilde bir Anayasa hükmü ile düzenlenmiş olmasıdır. Her ne kadar idari kararla kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran kural bir Anayasa hükmü olmasa da sınırlamaya bizzat Anayasa kendisi izin verdiğinden ve bu husus da Anayasada açıkça belirtildiğinden artık çatışmayı Anayasa – Sözleşme çatışması olarak kabul etmek gerekir. Maddesindeki “….Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.” hükmünü anlamsız ve uygulanamaz hale getirmek olacaktır. AİHM, oda hapsi cezası ile cezalandırılan bir astsubayın Türkiye’ye karşı yapmış olduğu başvuruda, disiplin amiri tarafından verilen 21 gün süreli oda hapsi cezasının[557], yine bir başka kararında Disiplin Mahkemesi tarafından verilen 30 ve 45’er günlük oda hapsi cezalarının[558] kişi özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiştir. Hollanda hukukunda askeri disiplin cezası olarak uygulanan göz hapsi, Türk hukukunda olduğu gibidir. Yani kişi normal mesaisine devam eder ancak mesai sonunda kışlayı terk edemez.
Maddesiyle “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” hükmüne yer verilerek, öncelikle hukuk devleti gereklerine İdare’nin uyması sağlanmak istenmiştir. İdare’nin AİHS’de korunan haklara ilişkin işlem ve eylemleri ise, prensip olarak, iç hukuk yollarının bulunması ve işletilmeye müsait olması hallerinde bu yolların tüketilmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunulabilir. Bu çerçevede kamu görevlilerinin AİHS’de korunan temel haklara ilişkin işlem ve eylemlerinden yargı yolu kapalı olanlara veya iç hukukta hiçbir sonuç vermeyeceği kabul edilenlere doğrudan, kapalı olmayanlara iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunulabilir. Şikâyeti inceleyen amir, disiplin suçunun işlenmediğini tespit ederse cezayı kaldırır. Ancak suçun işlendiğini tespit etmişse, bu durumda verilen cezanın uygun olup olmadığını inceler. Verilen ceza, şikâyet edilene verilebilecek ceza değilse veya fiiliyle orantılı bir ceza verilmemişse cezayı değiştirir. Cezalının şikâyeti veya üstün şikâyeti veya disiplin cezası veren amirinin müracaatı üzerine yapılan incelemelerde, şikâyet ve müracaatı inceleyen üst disiplin amirince cezanın değiştirilmesi ancak kaldırma veya hafifletme şeklinde olabilir. Aleyhe bozma yasağı nedeniyle cezayı arttıramaz veya ağırlaştıramaz[439]. Ancak, disiplin suçundan zarar gören üst tarafından veya cezayı veren disiplin amiri tarafından cezanın, cezalı aleyhine değiştirilmesi yönünde şikâyet ve müracaatta bulunulmuş ise, bu takdirde üst disiplin amiri denetleme yetkisini de kullanarak cezayı tamamen kaldırabileceği gibi, cezalının lehine veya aleyhine olarak değiştirebilir[440]. Yine, eğer ceza verilen fiil, aslında bir mahkemenin yetkisine giren bir suç teşkil ediyor ise, bu takdirde de verilen usulsüz ceza kaldırılarak, fail hakkında düzenlenecek dosya Savcılığa gönderilir. Çektirilen usulsüz ceza mahkemece verilen cezadan mahsup edilecektir.